Araştırmalara göre, satın alma tercihlerimizin % 85’ini bilinçaltı şekillendiriliyor. Markalar tüketiciye ulaşabilmek için bilinçaltı mesajlar kullanıyor. Bu pazarlama tekniği, tüketicinin beğendiği ürün bir yana, beğenmediği bir ürünü bile satın almasını sağlıyor. Markalar bilinçaltımızı harekete geçirmenin yanında, haz ve mutluluk hormonu olarak bilinen dopaminin etkisinden de yararlanıyorlar. Telefon, araba, ayakkabı… Düşkün olduğumuz ne varsa gördüğümüzde beynimizde dopamin salgılanıyor. Görülen eşyaya sahip olmanın yanında, o markanın kazandıracağı sosyal statü de kararlarımızı etkiliyor.
Peki, kadınların alışverişe erkeklerden daha düşkün olduğu doğru mu? Evet. Yapılan araştırmalara göre alışveriş tutkusu kadınların geninde var. Tarih öncesi devirlerde kadınlar toplayıcılık, erkekler avcılık yapıyordu. Yiyecek bulmak için paylaşılan bu görevler, günümüzdeki alışveriş alışkanlıklarını etkiliyor. Bilimadamlarına göre kadınların alışveriş yaparken harcadığı süre daha uzun çünkü tarih öncesinde kadınlar, en sağlıklı ve en kaliteli yiyeceği bulmak için uzun zaman harcıyordu. Erkekler ise avlarını önceden belirliyor, avlanıp geri dönüyordu. Michigan Üniversitesinden Prof. Daniel Kruger’a göre bu, çiftlerin alışveriş yaparken neden anlaşamadığını açıklıyor.