Lektion 2

Çiftlik (sayılar) – Gård (nummer)

      Spela ljudfil!
Benim adım Cengiz. Dün bir çiftliği ziyaret ettim. Çiftlikte tam on iki tane koyun, sekiz tane inek, beş tane horoz, yirmi bir tane tavuk, üç tane köpek ve iki tane kedi vardı. Çiftlik sahibi, sekiz ineğin günde kırk litre süt verdiğini söyledi. Ayrıca üç tane kuzu ve birkaç civciv de varmış ama onları göremedim. Kedilere süt vermek istedim. İlk kediye süt verdim. İkinci kedi süt içmek istemedi. Tavuklar günde otuz beş tane yumurta veriyormuş. Yumurtaların yüzde onu kırılıyormuş. Köpekler ise koyunları koruyorlarmış. Çiftlik çok eğlenceli bir yer.


Günlük hayat / Saatler – Vardagsliv / Timmar

      Spela ljudfil!
Ben her sabah saat yedide kalkıyorum. Yedi buçukta kahvaltı ediyorum. Sekizde otobüse biniyorum. Sekiz buçukta okulda oluyorum. Her gün altı saat dersim var. Öğle yemeğini okulda arkadaşlarımla yiyorum. Saat üçte okuldan çıkıyorum. Otobüsle eve dönüyorum. Önce ödevlerimi yapıyorum, sonra da biraz bilgisayarda oyun oynuyorum. Saat altıda ailemle akşam yemeği yiyoruz. Yemekten sonra babam gazete okuyor. Annem ve ben kitap okuyoruz. Saat sekizden sonra televizyon izliyoruz. Saat onda yatıyorum.


Fotoğraf (aylar ve mevsimler) – Fotografering (månader och årstider)

      Spela ljudfil!
Benim adım Adnan. Ben bir fotoğrafçıyım. Her mevsim fotoğraf çekmek için gezerim. Mesela kışın aralık, ocak ve şubat aylarında kar manzaralarını hiç kaçırmam. Bahar aylarını bir başka severim. Mart ayında çimenler yeşermeye başlar, nisanda kır çiçeklerini, mayısta meyve ağaçlarının fotoğraflarını çekerim. Yaz aylarından haziran gül zamanıdır, temmuz ve ağustos aylarında ise doğada her türlü çiçeği bulabilirsiniz. En sevdiğim mevsim sonbahar. Eylül, ekim ve kasım aylarında tabiat sarı kırmızı renklerle doludur. Sonbahar renklerin bayramı gibidir.


Doğum günü – Födelsedag

      Spela ljudfil!
Bugün benim doğum günümdü. Annem evde parti hazırlıklarını yaptı; evi süsledi, pasta yaptı. Ben sabah okula gittim, arkadaşlarımı doğum günü partime davet ettim. Öğleden sonra beraber eve geldik. Yedi kişiydik. Her şey çok güzeldi. Müzik dinledik, dans ettik, pasta yedik. Beraber şarkı da söyledik. Herkes çok eğlendi. Bu yıl sekiz yaşına girdim. Akşam babam işten döndü, o da doğum günümü kutladı ve bana hediyemi verdi. Anneme ve babama doğum günü partisi ve hediyeler için teşekkür ettim. Sekiz yaşında olmak çok güzel.


Ravi’nin doğum günü – Ravis födelsedag

      Spela ljudfil!
Ravi bugün çok heyecanlıydı. Evde tatlı bir telaş vardı. Çünkü bugün Ravi’nin doğum günüydü. Ravi bugün 25 yaşına girdi. Doğum günü partisi evde oldu. Bu yüzden Ravi, annesi ve kız kardeşi evi süslediler. Ravi’nin babası alışveriş merkezine gitti. Doğum günü için alışveriş yaptı. Pasta ve içecek aldı.
Parti öğleden sonra saat üçte başladı. Ravi’nin birçok arkadaşı partiye katıldı. Doğum gününde herkes çok eğlendi. Dans ettiler, müzik dinlediler, şarkılar söylediler. Ravi, mumları üfledi. Doğum günü pastasını kesti. Bütün misafirlere pasta ikram etti. Bu arada herkes Ravi’yi kutladı ve ona hediyeler verdi. Ravi, bütün hediyeleri tek tek açtı ve arkadaşlarına teşekkür etti.


Neslihan’ın doğum günü – Neslihans födelsedag

Benim adım Neslihan. 19 Nisan 1995’te İstanbul’da doğdum, 22 yaşındayım. Biz üç kardeşiz. Benim bir ablam ve bir erkek kardeşim var. Ablam 6 Ocak 1990 doğumlu, yani benden beş yaş büyük. Kardeşim ise 13 Temmuz 2001 tarihinde doğdu, o da benden altı yaş küçük. Ablamla kardeşimin arasında tam on bir yaş var. Dün kardeşimin doğum gününü kutladık. Annem kardeşim için büyük bir çikolatalı pasta yaptı. Pastanın üzerine 16 mum koyduk, kardeşim mumlara üflerken “İyi ki doğdun Kerem!” diye onu alkışladık.


Türkçe dersi (günlük hayat) – Turkiska-lektion (dagliga aktiviteter)

      Spela ljudfil!
Fatih: Merhaba arkadaşlar! Ben Fatih. Bugün günlerden cuma. Şu an Türkiye’de saat akşam sekiz. Herkes hazır mı? Uzaktan Türkçe öğretimi dersimiz başlıyor. Bugün nasılsınız? Şu an ülkenizde saat kaç? Bugün neler yaptınız ya da neler yapacaksınız?

Karin: Merhaba, ben Karin. Gayet iyiyim. Şu an Stokholm’deyim. Burada saat akşam altı. Sabah saat sekizde okula gittim. Derslere girdim. Ders, öğleden sonra saat birde bitti. Ben ve arkadaşlarım bir kafeye gittik. Orada yemek yedik ve kahve içtik. Kafeden sonra kütüphaneye gittim ve birkaç kitap aldım. Daha sonra eve geldim. Ödevlerimi yaptım.

Aleks: Ben Aleks. Şu an Kanada’da saat sabah on. Bugün sabah erken kalktım. Sonra dışarı çıktım ve parka gittim. Orada spor yaptım. Eve geldim ve duş aldım. Duştan sonra kahvaltı yaptım ve gazetemi okudum. Şu an Türkçe dersini takip ediyorum. Dersten sonra markete gideceğim. Akşam evde parti var. Arkadaşlarım gelecek. Parti için hazırlık yapacağım.

Gabriel: Arkadaşlar, hepinize Brezilya’dan selamlar gönderiyorum. Ben Gabriel. Burada şimdi öğlen, saat bir. Bugün sabah geç kalktım. Sonra duş aldım. Duştan sonra kahvaltı yaptım ve bulaşıkları yıkadım. Türkçe dersinden sonra kız arkadaşımla buluşacağım. Bir Çin restoranına gideceğiz ve öğle yemeği yiyeceğiz.

Ravi: Merhaba arkadaşlar! Ben Ravi. Hindistan’da saat gece on. Bugün çok yorucu ve güzel bir gündü. Bugün benim doğum günüm. Evde bir doğum günü partisi verdim. Arkadaşlarım bana geldi. Dans ettik, müzik dinledik ve eğlendik. Sonra ben doğum günü pastasını kestim ve hep birlikte yedik.

 

Nummer / telefonnummer

Dialog 1

      Spela ljudfil!

Selma: Merhaba! Akşam yemeğine misafirim gelecek, bu yüzden meyve ve sebze almalıyım.
Manav: Merhaba Selma Hanım ne istersiniz?
Selma: 2 kg domates, yarım kg biber, 3 kg patates, 1kg kuru soğan,1 demet maydanoz, yarım kg limon istiyorum. Meyvelerden ise 1.5 kg muz, yarım kg erik, 2 kg elma, 1 kg armut, yarım kg çilek istiyorum.
Manav: Tabii ki, hemen hazırlıyorum yalnız üzgünüm limon ve soğan yok ama iki saat sonra gelecek. Telefon numaranızı verirseniz size haber verebilirim veya siz de arayıp sorabilirsiniz.
Selma: Çok sevinirim. Benim telefon numaram 058 123 45 67, sizin telefon numaranız kaç?
Manav: Benim sabit telefonum 0616 987 65 43, cep telefonum ise 055 456 73 92.
Selma: Tamam kaydettim, teşekkür ederim.


Tid / klockan

Dialog 1

      Spela ljudfil!

Zeynep: Merhaba Murat, nasılsın?
Murat: Merhaba Zeynep, iyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?
Zeynep: Teşekkür ederim, bugün doktora gitmem gerekiyor.
Murat: Geçmiş olsun! Ne zaman gideceksin?
Zeynep: Bugün saat üç buçukta randevum var, saat kaç?
Murat: Saat on ikiyi çeyrek geçiyor. Öğlen yemeğini saat kaçta yiyorsun?
Zeynep: Öğlen yemeğini saat bire çeyrek kala yiyorum.
Murat: O zaman birlikte yiyelim, ben de öğlen yemeğini on iki buçukta yiyorum.
Zeynep: Olur tabii. Yemekten sonra ne yapacaksın?
Murat: Saat biri beş geçe otobüs var, ona yetişmeliyim. Saat ikiye yirmi kala arkadaşımla buluşacağız.
Zeynep: Anladım, akşam zamanın varsa birlikte sinemaya gidebiliriz, saat beşi yirmi geçe film başlıyor.
Murat: Tamam o halde saat beşi on geçe sinemanın önünde buluşalım. Peki film saat kaçta bitiyor?
Zeynep: Film iki saat sürüyor yani yediyi yirmi geçe bitiyor.


Ålder / födelsedag

Dialog 1

Eda Hanım apartmana yeni taşınan komşusu Aysel Hanım’a hoş geldin ziyaretine gider.

Aysel Hanım: Merhaba Eda Hanım, hoş geldiniz! İçeri buyurun!
Eda Hanım: Hoş bulduk Aysel Hanım, teşekkür ederim.
Aysel Hanım: Buyurun, oturun lütfen! Nasılsınız?
Eda Hanım: Teşekkür ederim, iyiyim, siz nasılsınız? Mahalleye, eve alışabildiniz mi?
Aysel Hanım: Evet, mahalleyi çok sevdik. Sakin, güvenli, üstelik ev çocukların okuluna çok yakın.
Eda Hanım: Kaç çocuğunuz var?
Aysel Hanım: Üç. Büyük oğlum 21 yaşında, üniversiteye gidiyor. Ankara’da okuyor. Kızım 13 yaşında, 7. sınıfa gidiyor. Küçük oğlum ise 8 yaşında, ablasıyla mahalledeki okula gidiyorlar.
Eda Hanım: Allah bağışlasın! Benimkiler de mahalledeki okula gidiyorlar.
Aysel Hanım: Öyle mi, sizin çocuklar kaç yaşında?
Eda Hanım: Oğlum sizin kızınızla yaşıt. Belki aynı sınıftalardır. Kızım ise 7 yaşında. Bu sene birinci sınıfa başladı.
Aysel Hanım: Oğlunuz hangi sınıfta? Kızım Lale 7-A sınıfında.
Eda Hanım: Benimki 7-C sınıfında. Aynı sınıfta değiller ama benimkilere söylerim okula beraber gidip gelirler.
Aysel Hanım: Çok iyi olur, teşekkür ederim. Eşim de ben de çalıştığımız için çocukları okula götürmeye ve okuldan almaya vaktimiz olmuyor. Okul servisi de yok, neyse ki okul uzak değil.
Eda Hanım: Merak etmeyin, burası güvenli bir muhittir. Üstelik oğlum ve kızıma söylerim, sizinkileri yalnız bırakmazlar.
Aysel Hanım: Çok teşekkür ederiz, çok naziksiniz. Çay mı içeriz, kahve mi?
Eda Hanım: Zahmet olmayacaksa çay içelim.
Aysel Hanım: Elbette, çayı koyayım, hemen dönerim.

Dialog 2

Damla ve İpek o sabah saat 8:00’de yolda karşılaşır.

İpek: Günaydın, Damla!
Damla: Günaydın, İpek!
İpek: Erken saatte alışverişe mi çıktın?
Damla: Evet, yarın Alp’in doğum günü. Sürpriz bir parti hazırlıyoruz.
İpek: Aaa, öyle mi, ne güzel! Ben de yardım edebilir miyim?
Damla: Gerçekten çok iyi olur. Doğum günü pastasını sen alır mısın?
İpek: Elbette. Partiye kimler geliyor?
Damla: Kalabalık bir parti olacak, sınıf arkadaşlarımızın hepsi geliyor.
İpek: Kaç kişilik bir pasta yaptırayım?
Damla: 30 kişilik olsun, al, bu aramızda topladığımız para.
İpek: Tamam, Alp meyveli pasta mı seviyor, çikolatalı pasta mı?
Damla: Sanırım frambuazlı çikolatalı pasta seviyor. Pelit Pastanesine gidebilirsin.
İpek: Alp 22 yaşına giriyor, değil mi? Pastanın üzerinde kaç mum olsun?
Damla: 10 mum yeter bence.
İpek: Peki. Sen doğum günü hediyesi aldın mı?
Damla: Evet, bir kol saati aldım. Bu markayı çok seviyor.
İpek: Ben ne alacağım? Hediye seçmek çok zor.
Damla: Bir parfüm alabilirsin.
İpek: Evet, haklısın. Peki, akşam sana gelirim, tekrar konuşuruz.
Damla: Tamam görüşmek üzere, kolay gelsin!
İpek: Sana da, görüşürüz!


Vardagsliv

Dialog 1

      Spela ljudfil!

Radyo spikeri ünlü şarkıcı Berker ile konuşuyor. Konu “günlük hayat”. Seyirciler sorular gönderdi, spiker Berker’e bunları soruyor.

Spiker: Merhaba, hoş geldin! Soruları merak ediyor musun?
Berker: Hoş bulduk. Evet, gerçekten çok merak ediyorum.
Spiker: O zaman başlıyoruz. Birinci sorumuz şöyle: Genellikle saat kaçta kalkıyorsun?
Berker: Genellikle saat dokuzda kalkarım.
Spiker: Biraz geç değil mi?
Berker: Geç ama işim çok yorucu. Bu yüzden geç kalkıyorum.
Spiker: Peki, sıradaki soruya geçiyoruz. Kaç saat uyuyorsun?
Berker: En az sekiz saat.
Spiker: Çok yoruluyorum, dedin. Peki, saat kaçta uyuyorsun?
Berker: İşlerim genellikle geç saate kadar sürüyor. Çoğu zaman gece bir ya da ikide uyuyorum.
Spiker: Sinemayı seviyor musun?
Berker: Evet.
Spiker: Ne sıklıkta sinemaya gidiyorsun?
Berker: Maalesef çok zamanım olmuyor. İki ayda bir gidiyorum.
Spiker: Ve son sorumuz: Bir günün nasıl geçiyor? Neler yapıyorsun? Biraz anlatır mısın?
Berker: Tabii. Önce sabah sporu yapıyorum. Sonra duş alıyorum. Duştan sonra sağlam bir kahvaltı yapıyorum. Sonra stüdyoya gidiyorum ve çalışıyorum. Öğle yemeği yemiyorum. Saat sekizde akşam yemeği yiyorum. Akşam yemeklerini genellikle dışarıda yiyorum. Yemekten sonra arkadaşlarımla kafeye gidiyoruz, kahve içiyoruz, sohbet ediyoruz. Sonra da eve geliyorum. Evimde kendi stüdyom var. Biraz da orada çalışıyorum. Vakit çok hızlı geçiyor.

 

Morfofonologi

Tvåfaldig vokalharmoni

Konsonantalternation


Substantiv


Numerus


Kasus

Nominativ

Dativ

Lokativ

Ablativ


Kopula

Fyll i luckorna

 

Välj rätt svar eller fråga

 

Sortera orden och meningerna

 

Kombinera ord, fraser eller meningsdelar

 

Verb

turkiskasvenska
akraba ziyareti yapmak
alışveriş yapmak
arkadaşıyla/arkadaşlarla buluşmak
ders çalışmak
dışarıda yemek yemek
dinlenmek
diş fırçalamak
duş almak / banyo yapmak
elini yüzünü yıkamak
etkinlik yapmak
kafeye gitmek
kahvaltı yapmak/etmek
kalkmak
kitap/gazete/dergi okumak
kütüphaneye gitmek
ödev yapmak
öğle/akşam yemeği yemek
okula/alışverişe gitmek
okuldan gelmek
spor merkezine gitmek
spor yapmak
temizlik yapmak
uyanmak
uyumak
yemek yapmak